Proje Özeti

TANZİMAT VE II. MEŞRUTİYET ARASINDA TÜRKÇE İLK DOĞAL TEOLOJİ ESERLERİ VE MODERN ATEİZM ELEŞTİRİLERİNE OLASI KATKILARI

Bu projenin konusu, Tanzimat ve II. Meşrutiyet aralığında doğal teolojinin (DT) Osmanlı Türkçesinin konuşulduğu kültürel coğrafyadaki gelişimidir. Hedeflenense; ilgili dönemde tespit edilen DT literatürünün Türkiye ve Dünya ölçeğindeki din felsefesi tartışmalarına hangi açılardan katkı yapacağını ortaya koymaktır.

Proje için yapılan ön araştırmada, DT perspektifiyle ilgili döneme dair yapılmış bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu eksikliğe karşın, ilgili dönemde içerik bakımından oldukça zengin ve ilginç bir literatürden bahsedilebilir. Örneğin, W. Paley’nin (ö.1805) ölümünden sadece kırk yıl sonra, İzmir’de “Doğal Teoloji” adlı Türkçe bir eser neşredilmiştir. Proje, sadece tarihsel sınırlar içinde kalan bir araştırma değildir; aynı zamanda çağdaş dönemde yapılan DT tartışmalarını da belirleyebilecek potansiyele sahiptir. Zira, “yeni ateizm”in önde gelen savunucularından R. Dawkins’in bazı kitapları, büyük ölçüde DT kavramının eleştirisi üzerinedir. En bilindik iki çalışmasında Dawkins, doğrudan Paley’nin Natural Theology adlı kitabını eleştirmiştir. Dawkins gibi yeni ateistlerin klasik DT‘yi kendilerine hedef almalarından dolayı, projeye konu olan dönemdeki Türkçe DT metinlerinin, belirtilen ateist eleştirilere cevap olma olasılığı proje kapsamında üzerinde durulacak meselelerden biridir.

Tarihsel ve güncel boyutları bulunan bu projenin konusu, bu iki boyutu birlikte incelemeye imkân vereceğini düşündüğümüz metin ve söylem analizine dayanan ve felsefi bir yöntem olan Dekonstrüksiyon’a, ayrıca, nedensel-karşılaştırma, tarihsel yöntem gibi nitel araştırma yöntemlerine; ek olarak bir perspektif şeklinde değerlendirilebilecek DT’ye başvurularak çalışılacaktır. Bu çalışma tamamlandığında ilgili döneme dair birçok tarihsel kestirimin ve tartışmanın yeniden yapılacağı, dahası bazı sahalarda oldukça radikal dönüşümlerin olabileceği öngörülmektedir. Örneğin, Tanzimat sonrasındaki yenileşme süreçleri, doğal olarak: “Edebî ve felsefî kıymeti haiz Batı’dan çevrilen ilk eser hangisidir?” gibi bir soruyu ortaya çıkarmıştır. Çok yakın zamanlara kadar bu soruya verilen cevap “1859 tarihli Muhâverât-ı Hikemiye” idi. Projenin yöntemi olan dekonstrüksiyonun metodik kuşkuculuğu ile bakıldığında, bu tarih daha geriye çekilebilir. Örneğin, “Doğal Teoloji” adlı Türkçe eser, 1843 tarihli bir felsefe metnidir. Bu model, benzer bir kuşkuculukla farklı sahalarda da kullanılabilir. Nitekim bu metinler, sadece sistematik felsefe veya din felsefesini değil; aynı zamanda tarih, sosyoloji, politika vb. sahaları da ilgilendirmesi yönüyle, bu disiplinlerdeki şemaları da yenileyebilecek bir yapıdadır.

Modern dönemde DT’nin disiplinler arası bir perspektif sunması sosyal bilimlerde yeni imkânların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Örneğin, modern politikekonomiye dair yazılan kitapların önemli bir kısmında tarihsel yöntem ve nedensel-karşılaştırma yöntemlerine ek olarak, DT bir perspektif olarak kullanılmıştır. (Oslington, 2018; Hengstmengel, 2023). Nitekim DT, doğa bilimlerinin verilerini yorumlaması bakımından araştırmacılara geniş imkânlar sağlamaktadır. Mesela, biyoloji, astrofizik ve kuantum fiziği gibi nicel araştırma tekniklerine dayanan disiplinlerin verileri DT perspektifiyle yorumlanabilmektedir. (Polkinghorne, 2006; 2007). Özetle DT, doğal olan her şeyden hareketle bir teoloji yapılabileceği fikriyle hareket etmektedir. Nitel araştırma yöntemlerinden metin ve söylem analizine dayanan dekonstrüksiyon ve bahsi geçen diğer yöntemler, proje için gerekli olan verilerin toplanmasında kullanılacaktır.

Projede belirli bir tarihsel dönemde üretilmiş metinler ele alınacağından ve bunların birbirleriyle ve çağdaş metinlerle ilişkisi karşılaştırmalı olarak değerlendirileceğinden, bu yöntemlerin uygun olacağı düşünülmektedir. Proje ekibi din felsefesi ve kelam sahasında çalışan araştırmacılardan ve dil bilimleri sahasında çalışmalar yürüten uzman bir danışmandan müteşekkildir. Araştırmacıların daha önce yapmış oldukları çalışmalar proje konusu ile kesişmektedir. Bu durum, projenin başarılı bir şekilde yürütülmesine imkân sağlayacaktır. Bu itibarla, oldukça uyumlu bir proje ekibi oluşturulmuştur. Proje yürütücüsü ve bursiyerlerin de katkılarıyla amaçlanan hedeflere ulaşılması öngörülmektedir.

Projenin üç farklı noktada yaygın etkisi olacağı öngörülmektedir. İlki, proje kapsamında saygın akademik dergilerde makaleler veya müstakil kitaplar yayımlanmasıdır. İkincisi, proje kapsamında alınacak bursiyerlere lisansüstü seviyede tez hazırlatılarak akademik kariyerlerinin teşvik edilmesi ve söz konusu süreç içerisinde kendilerine maddi destek sağlanmasıdır. Son olarak, proje hem kullanacağı materyaller hem de öne sürdüğü perspektif düşünüldüğünde, özgün bir karaktere sahiptir. Bu yönüyle düşünce tarihçiliği açısından yaklaşıldığında proje, Tanzimat ve II. Meşrutiyet arasında ortaya çıkan felsefi, bilimsel ve kültürel gelişmelere yeni bir perspektif sunarak ileriki bilimsel faaliyetler için de yol gösterici olacaktır.

İletişim

  • dogalilahiyat@gmail.com